Seyhan Ziraat Odası

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Seyhan Ziraat Odası > Soya Fasulyesi

Soya Fasulyesi

Soya fasulyesi, baklagiller familyasından 1 – 1,5 m boyunda, kısmen sarılıcı, dallanmış, bir yıllık bir bitkidir. Soya bitkisi, tanesindeki ortalama %18-20 yag, %40 protein, %30 karbonhidrat, % 5 mineral madde (fosfor, potasyum, kalsiyum, kükürt, magnezyum vb) ve çok sayıdaki vitaminlerle (en çok A ve B), ayrıca proteinin yapısında zengin ve değerli amino asitler bulundurması nedeniyle, “”harika bitki”” olarak da anılmaktadır. Ülkemizde genelde hayvan beslemede vazgeçilmez yem olarak kullanılan soya üretimimiz yetmediği için ithal edilmektedir. Soya dünyada önemli bir yağ bitkisi olup üretimde 1. sırayı almaktadır. Ülkemizdeki yag bitkisi üretimi tüketimi karşılamadığı için bu açık ithalat ile kapatılmamaktadır Bu sebeple Tarim Bakanlığı tarafından Soya, prim ödenen bitkiler arasına alınarak soya üreticisine kilogram başına destekleme primi ödenmektedir.

Soya, kazık köklü bit bitkidir. Kuvvetli bir saçak kök sistemi mevcuttur. Kökleri genellikle 60-70 cm olmakla birlikte 2 metre olanları da görülmüştür. Bitki boyu 60-150 cm arasında değişir. Sapı 10-15 boğumdan oluşur. Soya yaprakları üç yaprakçıktan oluşur. 3,5 cm uzunlukta ve 1 cm kalınlıkta baklalara sahiptir. Bir soya bitkisi genellikle 35-40 baklaya sahipken seyrek ekimlerde bu sayı 200’ün bile üstüne çıkabilmektedir. Tohumlarının (tanelerinin) rengi yeşilin değişik tonlarından siyah, sarı ya da kahverengine varabilen alacalı renkte olabilir.

Soya, %18-24 oranında yağ ve %35-45 oranında protein içerir. %30 karbonhidrat ve %5 oranında mineral, çok sayıda vitamin ve değerli aminoasitler içerir.

Soya bitkisi, farklı iklim bölgelerine uyumludur. Dünyanın pek çok yerince başarıyla yetişmektedir. Yine de en iyi verim Mayıs-Eylül ayları arasında sıcaklığın 25°C olduğu iklimlerde alınır. 18°C’nin altındaki ve 40°C’nin üstündeki sıcaklıklar soyanın gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Soya, çok kumlu topraklar hariç, değişik toprak türlerinde yetişebilir. Soya fasulyesi 5000 yıl önce Doğu Asya ovalarında keşfedilmiş olup genetik orijin merkezi Çin ve Mançurya’dır. 11 ve 17. yüzyıllar arasında Doğu Çin’de yetiştirilmeye başlanan soya bitkisi zamanla Japonya, Vietnam, Filipinler, Tayland, Malezya, Nepal ve Hindistan’a yayılmıştır.

Günümüzde 170-180 milyon ton seviyesine ulaşan Dünya soya üretimindeki en büyük payı % 50 oranındaki üretimiyle A.B.D almakta, onu Brezilya, Arjantin ve Çin izlemektedir.

Soyanın Türkiye’ye gelişi ise 1930’larda gerçekleşmiştir. 1982 yılında ise Bakanlar Kurulu kararı ile üreticiye teminat verilmeye başlanmıştır. Adana ve Osmaniye illeri Türkiye’deki soya üretiminin %80-85’ini karşılamaktadır.

Soya, dünyayı besleyen 5-6 bitkisel üründen birisidir. Proteince zengin olup oldukça besleyicidir. Dünya’da en fazla üretilen ve tüketilen yağ soya yağı, yem sanayisinde en fazla kullanılan ham madde ise soya küspesidir. Sütü, peyniri, sosu, dondurması, eti vb. pek çok ürün üretilmektedir. Toprağa azot kazandırarak kendisinden sonra ekilecek bitkilerin verimini arttırır.
Soya bitkisi, ayrıca biyoyakıt üretiminde de yoğun olarak kullanılır.

Soyanın insan sağlığına faydalı mı yoksa zararlı mı olduğu tartışılmıştır. Soyanın insan sağlığına pek çok faydası olduğu gibi bazı zararlarının da olduğu iddia edilmiştir. Besleyici olması ve doymuş yağ içeren hayvansal proteinlere alternatif olması nedeniyle oldukça faydalıdır. Sağlıklı bir beslenme için kadınlar günde 46 gram, erkeklerse günde 56 gram protein tüketmelidir. Bu protein ihtiyacı soyadan sağlanabilir. Soya, omega-3 yağları, çoklu doymamış yağ, B vitamini, demir, çinko, anti-oksidanlar, fotokimyasallar ve lif bakımından zengin olup insan sağlığına yararlıdır. Vejetaryenler için mükemmel bir protein kaynağıdır.

Soyanın bazı yönlerden insan sağlığına zararlı olduğu iddia edilmişse de bu konuda kesin bir kanıt bulunmamaktadır. Bu iddialardan birisi, soyanın meme kanserini tetiklediği iddiasıdır. Soyanın içindeki östrojen hormonuna benzer etkideki maddeler meme ve endometrium kanserini tetikleyebilmektedir. Fakat bu etki zaten başka tür kanser yaşayan hastalarda görülmektedir. Üstelik bunun için “bol” miktarda tüketim gerekmektedir.

Bir başka iddia da hamilelikte soya tüketiminin çocukların ilerideki yaşamında cinsel olumsuzluklara maruz kalabileceğidir. Soya fasulyesinde genistein adlı bir fitoöstrojen madde bulunmaktadır. Bu madde kanser yapabildiği için hamilelere ve bebeklere tavsiye edilmemektedir. Öte yandan bu konudaki bilimsel çalışmalar yeterince doğrulanmış değildir.